Cumhurbaşkanı Erdoğan 26 ilin adayını açıkladı

AK Parti'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile birlikte 26 ilin adayı belli oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı resmen Murat Kurum oldu. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbulumuz muradına kavuşacak" diyerek "El ele, omuz omuza vererek İstanbul'u son 5 yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız" ifadelerini kullandı

07/01/2024 19:17 | Son Güncelleme : 22/12/2024 22:28 | Super Admin

Dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a adaylığının tebliğ edilmesinin ardından, karar bugün resmen açıklandı. Cumhur İttifakının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum olduğu açıklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İBB adayı ile birlikte 11'i büyükşehir ve 15'i il olmak üzere toplam 26 adayı resmen duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu: "Yeniden İstanbul. Hazır mıyız? Aziz milletim sevgili İstanbullular, sizleri kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Teşkilat mensuplarımıza buradan selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Her birinize şükranlarımı sunuyorum.

Şehitlerimize mağfiret diliyoruz. İsrail'in alçakça saldırılarında şehit düşen kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Filistinli kardeşlerimizin yanında dimdik duracağız. İstanbul'da yeni yılın ilk günü Gazzeli masum ve mazlumların sesi olan 250 bin kardeşimi canı gönülden tebrik ediyorum. Rabbim barışı savunan herkesten razı olsun.

Bugün 11 büyükşehir ve 15 il belediye başkan adaylarını duyurmak için buradayız. Kendilerine şimdiden başarılar diliyorum. Adaylarımızın her birini kapsamlı istişareler değerlendirmelerle belirledik. Bu doğrultuda samimi gayret gösterdiğimizden hiç kimse şüphe etmesin.

Biz rüştümüzü önce yerel yönetimlerde ispat ettik. Türkiye'de belediyecilik anlayışında yepyeni bir çığır açtık. Elde ettiğimiz başarılarla ülke yönetimine talip olduk. Ülkemizin eksiklerini de tamamlamak için harekete geçtik. İstanbul çöp, çukur, çamur olarak anılıyordu. İstanbul'u nasıl temizlediysek tüm Türkiye için de yola çıktık. Biz belediyecilikte yeni değiliz, 30 yıllık birikim ve donanıma sahibiz. Gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirmek için belirlediğimiz adaylarla halkımızın karşısına çıkıyoruz. Adaylarımızı belirlerken şehirlerinin hep yanında olacak ehil isimler olmasına dikkat ettik.

Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak Cumhur İttifakı olarak milletimizden 5 yıl daha yetki aldık. Merkezi yönetimde ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri belediyelerde de kazandırmadan Türkiye Yüzyılı hedefinin eksik kalacağına inanıyoruz.

Muhalefetin ideolojik adayları nedeniyle hak ettikleri hizmetten mahrum kalan vatandaşlarımıza mecbur değilsin diyoruz. Hiçbir insanımızın beceriksizlere tıpış tıpış oy verme mecburiyeti yoktur. Nerede yaşarsa yaşasın kimse hizmetsizliğe mahkum değildir. Keyfini değil kentini düşünen, bahane üreten değil hizmet üreten adaylarla halkımızın karşısına çıkıyoruz. 15 Ocak'ta seçim startını vereceğiz ve sahaya ineceğiz.

Amacımız, 31 Mart 2024 seçimleri için de milletimizin huzuruna gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirecek adaylarla çıkmaktır. Son sözü milletimize bırakacağız. Bizde milletle inatlaşma milletle küsme olmaz. Oy renginden dolayı hakaret etme asla olmaz. Tercih ne olursa olsun başımızın üstünde yeri var.

İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığımızdan itibaren siyasi hayatımızın her safhasında biz bunlarla karşılaştık, bunlarla mücadele ettik. Bu kibirli cehaletin nerelere varabileceğini 28 Şubat döneminde iktidarımızın ilk yıllarındaki müessif hadiselerde hep birlikte gördük. Samimi bir üzüntüyle ifade etmek isterim ki, bu kirli oyunun siyasetteki en büyük aparatı da maalesef hep CHP oldu.

Şimdilerde her ne kadar oy oranları düşük de olsa kimi başka partilerin de bu sinsi oyunda rol almak için adeta can attığını görüyoruz. Her şey değişiyor ama CHP ve şürekasının baş rolünü kimseye bırakmadığı, toplum ve siyaset mühendisliği senaryoları aynı kalıyor. Puslu dönemlerin, kadrolu provokatörlerine yeniden iş başı yaptırılırken 30 yıl öncesinin senaryolarının güncellemeye ihtiyaç dahi duyulmuyor. Yine hayat tarzı, köken, mezhep, inançlar ve semboller üzerinden pis bir oyun oynanmaktadır. Cumhuriyetimiz ve onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal her zamanki gibi yine istismara, en elverişli malzeme olarak öne sürülüyor.

Oysa bu milletin ne Cumhuriyetle ne de Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'le bir sorunu, sıkıntısı, derdi, problemi vardır. Şunu çok açık ve net ifade etmek istiyorum. Bu kavramların arkasına saklanarak siyaset yapmak, hassasiyet emaresi asla değildir. Tam tersine olur olmaz bahanelerle, yalan yanlış söylemlerle bu yönde yapılan çıkışlar, siyasi tükenmişliğin kirli senaryolarda rol alma gayretkeşliğinin işaretidir. Türkiye bu tuzağa düşmeyecek kadar demokrasisini derinleştirmiş, kalkınmasını ilerletmiş, bölgesi ve dünya ile bütünleşmiş bir ülkedir. Yine de tedbiri elden bırakmadan bu çirkin senaryoları ve oyuncularını izlemeyi gerçek niyetleri ve yüzleri milletimize ifşa etmeyi sürdüreceğiz.

Her biri 28 Şubat sürecindeki provokasyonların kötü birer kopyası niteliğindeki oyunlarla seçim öncesi zihinler bulandırılmaya çalışılıyor. Mukaddes değerler doğrudan hedef alınıyor. Bugün de İslam'ın nüvesini teşkil eden Kelime-i Tevhidi bilemeyecek kadar cehalet, nefret ve gaflet çukurunda boğuluyorlar. Bunlar kendi yankı odalarından çıkıp içinde yaşadıkları toplumu tanımaya bile tenezzül etmezler. Hayat tarzı, köken ve semboller üzerinden pis bir oyun oynanmaktadır. Bu millet, İstiklal Marşı'na dahi Kelime-i Tevhidi ilmek ilmek işlemiş aziz bir millettir.

Her karışı terle ve kanla sulanmış vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalkanlara meydanın boş olmadığını, milletimizin İstiklaline ve İstikbaline sıkı sıkıya sarıldığını göstermek boynumuzun borcudur. Riyad'dan size ekmek çıkmaz. Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak, size bir şey kazandırmaz. Samimiyseniz, dürüstseniz bunu ülke genelinde milli ve yerli olarak ifade edin. İpleri emperyalist güçlerin elinde olan terör örgütleriyle, milletimizle ve devletimizle meselesi olan marjinal kesimlerin bize yönelik husumetlerini anlayabiliyoruz. Bunların hepsi de var oluşlarının gereğini yapıyorlar.

Bizi üzen ülkemizin ikinci büyük siyasi partisi hüviyetine sahip CHP'nin Türkiye düşmanlığına kuyruk olmasıdır. Açıkçası CHP uzunca bir süredir siyaseten iflas etmiş durumdadır. Ne millete umut verebiliyorlar, ne de proje ve vizyon namına ortaya bir fikir koyabiliyorlar. Bu partinin emanetçi genel başkanı milleti tahkir ve tahrik ederek parti içi iktidar kavgasını unutturmaya, bundan başka hiçbir işe yaramıyor. Özgür Efendi'nin genel başkanlık macerası daha başlamadan vesayet gölgesi altında bitmeye yüz tuttu. İnşallah 31 Mart seçimlerinde sadece şehirlerimizi gerçek belediyecilikle buluşturmakla kalmayacağız, bu seçimlerle elde edeceğimiz zaferle aynı zamanda Özgür Efendi'yi de özgürleştireceğiz.

El ele vererek İstanbul'u son 5 yılık fetret devrinden mutlaka çıkaracağız. İstanbulumuz muradına kavuşacak. İstanbul'un bir 5 yıl daha kaybetmeye tahammülü olmadığını aynı İstanbullular gibi biz de çok net bir şekilde görüyoruz. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından adayları açıklamaya başladı: